Mart 2021

IMO Kirliliğin Önlenmesi ve Müdahale Alt Komitesi, sürdürülebilir denizler ve kirliliğin önlenmesine ilişkin çalışmalar yapmak amacıyla bir araya geldi.

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (International Maritime Organization-IMO) Kirliliğin Önlenmesi ve Müdahale Alt Komitesi (Sub-Committee on Pollution Prevention and Response – PPR) 22-26 Mart 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen uzaktan oturumda bir araya geldi. 

Söz konusu Alt Komite, deniz taşımacılığının Arktik Bölgesi’nin hassas çevresi üzerindeki etkisini en aza indirmeye yönelik gündem maddelerini, ağır yakıtların Arktik sulardaki gemiler tarafından yakıt olarak taşınması ve kullanılmasındaki riskleri azaltmaya yönelik geliştirilen taslak rehberleri ve uluslararası deniz taşımacılığından kaynaklanan siyah karbon emisyonlarının Arktik Bölgesi’ndeki etkisinin azaltılmasıyla ilgili görüşleri ele almıştır.

Gemilerin atık sularından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi, bir diğer önemli gündem maddesi olmuştur. Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (International Convention for the Prevention of Pollution from Ships - MARPOL) Ek IV kuralları ve atık su arıtma tesislerine ilişkin performans testleri ile atık madde standartlarının uygulanmasına yönelik 2012 rehberleri üzerine bir değerlendirme Alt Komiteye raporlanmıştır.

IMO’nun zararlı istilacı su türlerinin potansiyel yayılışını önlemeye yönelik çalışması devam etmektedir. Alt Komite, balast suyu uygunluğunu izleme cihazlarının doğrulanması için standart geliştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürecektir. 2017 yılından beri yürürlükte olan IMO’nun Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi (Ballast Water Management Convention - BWM), gemilerden balast sularını yönetmesini talep ederek balast suyundaki zararlı türlerin yayılışını önlemeyi amaçlamaktadır.

İstilacı türler ayrıca, geminin dış gövdesine tutunarak da yayılabilmektedir. Alt Komite, biyolojik kirlenmenin yönetimi ile gemilerin güvertesindeki çeşitli sucul organizmaların birikmesine ilişkin küresel olarak tutarlı bir yaklaşım ortaya koyan IMO Biyolojik Kirlenme Kılavuzları (IMO Biofouling Guidelines) incelemesine devam edecektir.

IMO’nun deniz plastik çöpleri konusunu ele almaya ilişkin eylem planı da Alt Komite’nin ilgi alanı içindedir. Alt Komite, raporlama gereksinimleri de dahil olmak üzere balık av malzemelerinin denizde kaybolması ya da denize atılması konularının nasıl ele alınacağını da toplantıda değerlendirmiştir.

IMO Genel Sekreteri Sayın Kitack LIM tarafından açılışı gerçekleştirilen toplantıya, Sayın Dr. Flavio Da Costa FERNANDES (Brezilya) başkanlık etmiştir.

Deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonları azaltmaya ilişkin çözümler sanal konferans ve fuarda ele alındı.

Deniz taşımacılığı sektöründe teknoloji vasıtasıyla iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına yönelik somut çözümlerin araştırılması 17 Mart 2021 tarihinde başlayan sanal enerji verimliliği konferansının ve fuarının (Confex) ana gündem konusu oldu. Söz konusu etkinlik, Denizcilik Teknoloji İş Birliği Merkezleri’nin (Maritime Technology Cooperation Centres – MTCCs) bir parçası olan MTCC-Afrika tarafından organize edilmiştir.

Denizcilik sektöründe yer alan özel ve kamu paydaşlarına açık olan etkinlikte, dünya genelinden ve Afrika bölgesinden katılan teknoloji tedarikçileri iklim değişikliğine karşı mücadeleye katkı sağlayan ve deniz taşımacılığı sektörünü dönüştüren yeni fikirler hakkında bilgi vermişlerdir.

IMO Genel Sekreteri Sayın Kitack LIM, deneyimlerin paylaşıldığı ve denizcilik sektöründeki enerji verimliliğini artıracak operasyonlarla teknolojilerin teşvik edildiği bu konferans ve fuarın bölgedeki deniz taşımacılığının düşük karbonlu bir geleceğe doğru ilerlemesine yardımcı olmak için önemli bir diğer adım olduğunu ifade etmiştir. 

Daha önceden gerçekleştirilen benzer bir etkinlikte, IMO MTCC Karayipler tarafından tam zamanında deniz taşımacılığı, denizcilik bilişimi ve liman iş birliğiyle karar oluşturma süreçleri gibi denizcilik sektörünün karbonsuzlaştırılmasına yönelik teknolojik değerlendirmeler incelenmiştir.

Confex serisinin katılımcıları potansiyel gelecek iş ağlarından yararlanmış ve denizcilik sektöründeki enerji verimliliğini geliştirmek amacıyla bölgesel ve uluslararası iş birliklerini belirlemişlerdir. Söz konusu durum, sera gazı emisyonlarının ve iklim değişikliği etkilerinin azaltılmasına katkıda bulunacaktır.

MTCC’ler, IMO tarafından gerçekleştirilen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Küresel MTCC Ağının bir parçasıdır.

Pasifik Merkez Limanlar konseptinde, bölgesel gemi personeli değişimi ile gemi personellerinin ülkelerine geri gönderilmesi hususu incelendi.

Pasifik bölgesindeki gemi insanlarının kabul edileceği, karantinaya alınacağı, COVID-19 testi yapılacağı ve muhtemelen aşılanacağı “Merkez” limanlar konsepti, bölgedeki devletlerden, Birleşmiş Milletler (United Nations-UN) kuruluşlarından, deniz taşımacılığı sektöründen, ilgili ticaret birliği örgütlerinden ve Pasifik Adalar Forumu’ndan temsilcilerin katılımıyla 25 Şubat 2021 tarihinde gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısında ele alınmıştır.

Pasifik Ada Devletleri’nden gemi insanları, evlerine dönüşlerinin planlaması yapıldığında karmaşık ve uzun yolculuklar yapmak zorunda kalmaktadır ve bu durum gemi personeli değişim krizinin zorluklarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Küresel olarak 400.000 gemi insanının, denizdeki sözleşme sürelerinin tamamlanmasının ardından evlerine dönmesi gerekmektedir. Bir o kadar gemi personeli ise, gemilerine geri dönmeye çalışmaktadır.

Toplantıda Kiribati ülkesi, 320'den fazla gemi insanı vatandaşlarının şu anda başta Brezilya, Danimarka, Almanya ve İspanya’da olmak üzere farklı ülkelerde mahsur kaldığını ve bu gemi insanlarını 20 kişilik gruplar halinde Almanya ve Fiji üzerinden ülkelerine geri göndermeyi planladığını belirtmiştir.

Söz konusu toplantıda, Avustralya (Brisbane), Fiji ve Yeni Zelanda’daki muhtemel merkez limanlar belirlenmiş ve söz konusu ülkelerin bu konudaki yardım etme istekleri memnuniyetle karşılanmıştır. Aynı zamanda, limitli sayıda olan karantina tesislerini önceden rezerve etme ihtiyacı gibi sınırlamalar, PCR ekipmanı ve test kitlerini içeren tıbbi malzeme tedarikinin yeteri kadar yapılamaması ve gemi personellerinin ülkelerine dönüş maliyetleri de görüşülmüştür.

Gemi insanlarının aşılanma önceliğine sahip olmaları hususundaki ihtiyaç ayrıca vurgulanmıştır.

Denizcilik sektörü kuruluşları, gemi insanlarının yeni bir kontrat altında yeni gemilerine girişleri için ülkelerinden ayrılamamaları durumunda gemi sahiplerinin başka milletlerden gemi personeli almayı tercih etmesi nedeniyle işsiz kalabileceklerine dikkat çekmiştir. Toplantıya katılanlar tarafından ayrıca, liman merkezleri için standart bir protokolün geliştirilmesi fikri önerilmiştir.

IMO tarafından organize edilen söz konusu toplantıya Avustralya, Fiji, Kiribati, Yeni Zelanda, Samoa ve Tonga ülkelerinden ve Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization-ILO), IMO, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO), Dünya Gıda Programı (World Food Programme - WFP), BM Fiji ile Samoa Mukim Koordinatörleri, Uluslararası Deniz Ticaret Odası (International Chamber of Shipping - ICS),Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (International Transport Workers Federation -ITF), ve Pasifik Forum Sekreteryası’ndan (Pacific Island Forum Secretariat - PIFS) temsilciler iştirak etmiştir.

Akdeniz Eylem Planı ve Dumping Protokolü ele alındı.

Atıkların denize boşaltılmasından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi küresel çerçevelerin, bölgesel sözleşmeler ile protokollerin ve ulusal düzenlemelerin birbirleriyle uyumlu hale getirilmesi ve etkin şekilde uygulanmasına bağlıdır.

Söz konusu sorun, IMO Londra Protokolü Ofisi, Okyanus İşleri (Ocean Affairs - OLCP&OA)  ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı/Akdeniz Eylem Planı – (United Nations Environment Programme (UNEP)/Mediterranean Action Plan (MAP) ) tarafından 2 Mart 2021 tarihinde düzenlenen toplantının ana gündem maddesi olarak yer almıştır.

Katılımcılar, atıkların denize boşaltılmasını düzenleyen iki önemli araç olan Akdeniz Eylem Planı’nın ve Barselona Sözleşmesi kapsamında yer alan Akdeniz’de Gemilerden ve Hava Taşıtlarından Atık Boşaltılmasından Kaynaklanan Kirliliğin Engellenmesine İlişkin Protokolün (Dumping Protocol) en iyi uygulamalarını paylaşmıştır.  Söz konusu Protokol, 1995 yılında Londra Protokolü ile uyumlu hale getirilmek üzere değiştirilmiş ancak halen yürürlüğe girmemiştir.

Toplantı, atıkların boşaltılması konusundaki ulusal uzmanları ve söz konusu araçların uygulanmasında görev alan yetkilileri bir araya getirerek; küresel ve bölgesel ölçekte atıkların denize boşaltılması konusundaki güncel gelişmeler ve Dumping Protokolü’ne uyum konusunda Barselona Sözleşmesi’nin Taraflarını bilgilendirmeyi ve Dumping Protokolü’nün ulusal uygulamalarına yönelik en iyi yöntemleri belirlemeyi amaçlamıştır.

Barselona Sözleşmesi’nin Tarafları arasında yer alan 15 ülke (Hırvatistan, Mısır, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Malta, Monako, Sırbistan, Fas, Slovenya, İspanya, Suriye Arap Cumhuriyeti ve Tunus) Londra Sözleşmesi’nin Tarafı; 6 ülke ise (Mısır, Fransa, İtalya, Fas, Slovenya ile İspanya) Londra Protokolü’nün Tarafı’dır.

Söz konusu toplantıya, Barselona Sözleşmesi’nin Tarafları, diğer Birleşmiş Milletler Bölgesel Organizasyonu ve IMO ile Merkez Tarama Birliği (Central Dredging Association – CEDA) temsilcileri iştirak etmiştir.

Gemi personeli için adil bir gelecek çağrısı.

COVID-19 salgını süresince gemi personeli, liman girişleri, yeniden ikmal, gemi personeli değişimleri ve ülkelere geri dönme hususlarındaki belirsizlikleri kapsayan zorlu çalışma koşulları ile karşılaşmaktadır. Söz konusu zorluklar göz önünde bulundurulduğunda, gemi personelinin adil muamele hakkı IMO çalışmalarının öncelikli konusu olmaya devam etmektedir.

2021 Yılı Denizciler Günü kampanyası, gemi personeli için adil bir geleceğe yönelik çağrıda bulunmaktadır. Söz konusu kampanyada, gemi personeline adil yaklaşım, uygun çalışma koşulları, uygun eğitim, uygun güvenlik koşulları gibi salgın sonrasında da gündemde yer almaya devam edecek sorunlar ele alınacaktır.

Yüzbinlerce gemi personeli sözleşmesi bittiği halde denizdeki görevine devam etmekte ve bir o kadar gemi personeli de finansal zorluklarla karşı karşıya bulunmaktadır. Gemilerine dönmeyi ve tekrar para kazanabilmeyi bekleyen gemi personeli, gemilerinde çalışmaya devam etmek zorunda kalan gemi personelinin yerine geçerek her iki taraf için de kazanım sağlayacaktır.

2021 Denizciler Günü, daha iyi çalışma koşullarına yönelik standartların savunulması için bir platform sunacak olup, gemi personelleri, denizcilik sektöründeki gelecekleri hakkındaki görüşlerini paylaşmaya davet edilecektir.

Denizciler Gününe sayılı günler kala söz konusu kampanya, gemi personeli açısından adil bir gelecek tanımı ve bu adil gelecek tanımının neleri kapsadığına ilişkin gemi personellerinden geri bildirim elde etmeyi amaçlayan kısa anketler düzenleyecektir.

Peru, balıkçı tekneleri hususunda 2012 Cape Town Anlaşması’nı kabul etti.

Peru, 26 Şubat 2021 tarihinde 2012 Cape Town Anlaşması’na (Cape Town Agreement) katılımını onaylayarak balıkçı tekneleri ve personellerinin emniyetine yönelik destek verdiğini göstermiştir. Peru söz konusu katılım onayıyla, 16 Şubat 2021 tarihinde anlaşmayı imzalayan Hırvatistan’ın ardından anlaşmayı kabul eden ve Taraf Devlet olan 16’ncı ülke olmuştur.

Gıda ve Tarım Örgütü’ne (The Food and Agriculture Organization-FAO) göre Peru, geniş balıkçılık filosuyla dikkat çekmekte ve deniz sularında dünya avının yaklaşık % 8'ini oluşturmaktadır.

Söz konusu Anlaşma yürürlüğe girdiğinde; stabilite ve denize elverişlilik, makine ve elektrik tesisatları, can kurtarma araçları, iletişim araçları, yangından korunma ve balıkçı teknesi inşası da dahil olmak üzere 24 metre ve üzeri balıkçı teknelerine yönelik uluslararası emniyet gerekliliklerini zorunlu hale getirecektir.

2012 Cape Town Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için, açık denizlerde faaliyette bulunan ve uzunluk gereksinimlerini karşılayan toplam 3.600 balıkçı teknesi ile birlikte en az 22 Devletin anlaşmaya bağlı kalacaklarına dair kararlılıklarını belirtmeleri gerekmektedir. Anlaşma, söz konusu şartlar karşılandıktan 12 ay sonra yürürlüğe girecektir.

Söz konusu anlaşma, yasadışı, rapor edilmemiş ve düzenlenmemiş (illegal, un-reported and unregulated-IUU) balıkçılık ve zorla çalıştırma ile mücadelenin yanı sıra deniz çöpü de dahil olmak üzere balıkçılık teknelerinden kaynaklanan kirliliğe yönelik yararlı bir araç olacaktır.

Mevcut durumda, şartları karşılayan toplam 1433 balıkçı teknesi ile birlikte Anlaşmaya Taraf olan 16 Devlet vardır.  Söz konusu Taraf Devletler; Belçika, Kongo, Cook Adaları, Hırvatistan, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, Hollanda, Norveç, Peru, Saint Kitts ve Nevis, Sao Tome Demokratik Cumhuriyeti, Güney Afrika ve İspanya’dır.