Yeşil Dönüşüme Hazırlıklı Olmalıyız
Koronavirüs salgınında yeni mutasyonlara, biraz da gevşeme eklenince, maalesef pandeminin 3. zirvesini sıkıntılı geçiriyoruz. Nisan ayı ortaları itibarıyla günlük vaka sayıları 60 binleri geçerken, önce kısıtlamalara geri döndük, ardından 17 Mayıs’a kadar sürecek tam kapanmaya girdik. Eskisine göre daha hızlı yayılan Covid-19’un ciddiye alınmaması durumunda ne gibi sonuçlar doğurabileceğini, acı tecrübelerle gördük, görmeye devam ediyoruz. Salgınla mücadeleye son noktayı koyabilmek için kurallara sıkı sıkıya riayet etmek, dikkatli davranmak ve aşı zamanı geldiğinde hiç vakit geçirmeden randevuları alıp aşı olmak büyük önem taşıyor. Aksi halde özlemle beklediğimiz normal hayatımıza dönebilme, işimize yeniden var gücümüzle sarılma zamanında gecikmeler yaşanacak. İnşallah Mayıs ayı itibarıyla tüm önlemlerden olumlu sonuçlar alırız ve özellikle deniz turizmi ile iştigal eden üyelerimizin beklentilerini karşılayacak hayırlı bir turizm sezonuna başlamak nasip olur.
Bir yandan pandemi, diğer yandan dünyanın bazı bölgelerinde yaşanan gerginlikler gündemi meşgul ederken, küresel ısınma ve iklim değişikliği konuları da artan bir önemde ilgi odağı olmaya devam ediyor. Odamızın Nisan ayı Meclis toplantısında yaptığım konuşmada, bu konudaki gelişmelerden bahsetmiş, Avrupa Birliği’nin 2020 yılından itibaren uygulamaya koyduğu “Avrupa Yeşil Mutabakatı”nın getirdiği yükümlülükleri anlatmıştım. Bu konuda geçtiğimiz ay önemli gelişmeler yaşandı. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ev sahipliğinde, dünyanın önde gelen 40 ülkesinin liderlerinin katılımıyla düzenlenen sanal İklim Zirvesi, 22 Nisan’da yapıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir konuşma yaptığı zirvede, ABD, iklim kriziyle mücadele için koyduğu hedefi ikiye katladı. Diğer yandan, bu konferans öncesi Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ve Avrupa Parlamentosu, “Avrupa Yeşil Mutabakatı”nda geçen karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 30 azaltma hedefini büyüterek, yüzde 55 oranına yükseltme sözü verdiler. Tüm bu gelişmeler, 21. yüzyıla damgasını vurmaya aday Yeşil Dönüşüm konusunda bizim de hazırlıklarımızı hızlandırmamız gerektiğinin işaretlerini veriyor. Bu kapsamda, Odamız bünyesinde “Deniz Ticaretinde İklim Değişikliği Tedbirlerinin Türk Sahipli Gemi Filosuna Etki Değerlendirme Analizi” projesi çalışmasını başlattığımızı duyurmuştuk. Tüm armatörlerimize, ticaret filomuzdaki gemilerin mevcut durumu ve yürürlüğe girecek düzenlemelere uyumunun ortaya konulmasını amaçlayan bu çalışmaya destek vermelerini bir kez daha önemle hatırlatıyorum.
Nisan ayının sektörümüzü yakından ilgilendiren önemli konularından birisi de ihracatta yaşanan konteyner sıkıntısı olmaya devam etti. Bu konuda daha önce TOBB ve TİM ile toplantılar yaptık. Aynı çerçevede Nisan ayında İstanbul Maden ihracatçıları Birliği (İMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) üyeleri ile webinar toplantılarında bir araya geldik. Sürecin gelişimini ve konteyner piyasanın gerçeklerini anlatma fırsatı bulduk.
Geldiğimiz noktada, boş konteyner sıkıntısının geçici olduğunu söyleyebiliriz. Ancak navlun fiyatlarında önümüzdeki yıl bir gevşeme beklense dahi eski fiyatlara dönüş mümkün olmayacaktır. Tabi buradan yine nereye geliyoruz. Yıllardan beri dile getirdiğimiz; denizcilik, ülkemiz için olmazsa olmaz sektörlerden birisidir gerçeği bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk boşuna, “Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak benimsemeli ve az zamanda başarmalıyız” dememiştir. Yakın zamanda yaşadığımız olaylar göstermiştir ki, denizcilik can damarımızdır, dışarıyla olan en güçlü bağlantımızdır. Dolayısıyla tüm bu gelişmeleri dikkatlice değerlendirip, devletimizin desteğinde denizciliğimizi büyütmeye yönelik adımları ivedilikle atmalıyız. Ayrıca bu sorun, önümüzdeki süreçte katma değeri düşük bazı ihracat ürünlerinden feragat ederek, ihracatta yüksek teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli ürünlere odaklanmamız gerektiği gerçeğini de gözler önüne sermiştir.
Nisan ayı Meclis toplantımızda Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu’nu ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Sektörümüzü yakından ilgilendiren konuları ele alma fırsatı bulduk. Hakikaten, Sayın Bakanımızla göreve geldiği süreç içerisinde çok yakın bir işbirliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zatıâline, sektörümüze verdiği önem için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Pandemi nedeniyle iftar buluşmalarımızın yapılamadığı buruk bir Ramazan ayı yaşıyoruz. 8 Mayıs Cumartesi Kadir gecesini idrak edeceğiz. Milletimizin ve İslam âleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ediyor, ibadet ve dualarımızın kabul olmasını diliyorum. Yine hemen ardından kutlayacağımız Ramazan Bayramı’nın da milletimize, insanlarımıza mutluluk ve huzur getirmesini, sağlık ve afiyet içinde nice bayramlara erişmemizi temenni ediyorum.
Mayıs ayının en önemli günlerinden biri de şüphesiz 19 Mayıs… Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da, Bandırma Gemisi ile Samsun’a çıkıp, işgal altındaki ülkenin kurtuluşu için mücadeleyi başlatmış, bu tarihi günü gençlere armağan etmişti. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum. Başta gençlerimiz olmak üzere milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.
Yine Covid-19 salgınıyla mücadele ettiğimiz şu günlerde, salgını önlemeye çalışan sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere tüm sektörlerdeki işçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum.
Bu yıl Anneler Günü 9 Mayıs’a denk geliyor. Üzerimizdeki haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz annelerimizin, Anneler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Kalın sağlıcakla…