Kasım 2017
?
Gemi belgeleri nasıl veriliyor?
02/11/2017
Tanınmış Kuruluşlar Kodu (RO Code–Code for Recognised Organizations) kapsamına giren sorumluluklar hakkında Arap ve Akdeniz Devletlerini bilgilendirmek amacıyla, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Abu Dabi şehrinde IMO'nun yönettiği bir atölye çalışması düzenlendi.
IMO dokümanlarındaki klas kuruluşlarını konu alan bütün düzenlemeler, 1 Ocak 2015 tarihinde kabul edilen Tanınmış Kuruluşlar Kodu belgesinde toplanmıştır.
IMO sözleşmelerine göre, gemiler, Bayrak Devleti yetkililerince veya onları temsilen Tanınmış Kuruluşlarca (Recognized Organisations) denetlenir ve belgelendirilir. Bu nedenle, denetim ve belgelendirme için Tanınmış Kuruluşlara yetki veren ülkeler, bu Kuruluşları tanımalı ve izlemelidir.
Tanınmış Kuruluşlar Kodu'nda yer alan konuların ana başlıkları şu şekildedir:
• Tanınmış kuruluşlar için genel şartlar,
• Yönetim ve organizasyon yapısı,
• Kaynaklar; personele ilişkin yeterlilik, eğitim ve vasıflandırma ölçütleri,
• Zorunlu (yasal) sertifikalandırma ve hizmet süreçleri,
• Performans ölçümü, analiz ve iyileştirme ölçütleri,
• Tanınmış kuruluşların kalite yönetim sistemlerinin sertifikalandırılması,
• Tanınmış kuruluşların bayrak devletleri tarafından yetkilendirilmesi,
• Tanınmış kuruluşların bayrak devletleri tarafından gözetim ve denetimi.
RO Kodu ve Tanınmış Kuruluşlar hakkındaki diğer IMO belgeleri Deniz Ticareti Dergisi'nin 2015, Aralık sayısında kapsamlı bir şekilde incelenmiştir.
IMO, iklim değişikliğiyle ilgili çalışmalarını COP23'e sundu
06/11/2017
IMO, gemilerden kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmak için bir süredir kapsamlı bir strateji üzerine çalışıyordu. Kaydettiği gelişmeleri ve yavaş yavaş şekillenmeye başlayan stratejisini, Kasım ayında Almanya'nın Bonn şehrinde düzenlenen COP 23 iklim değişikliği konferansına sundu.
IMO, mevcut durumda 2,600'dan fazla geminin zorunlu enerji verimliliği şartlarını taşıdığını belirtti. Ayrıca, 1 Ocak 2020'den itibaren geçerli olmaya başlayacak düşük sülfürlü yakıt kullanma zorunluluğu sayesinde alternatif kaynakların tercih edilmesiyle gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının daha da azalacağı öngörülüyor.
IMO, COP 23 konferansına kapasite oluşturma çalışmaları ve teknik işbirlikleri hakkında da bilgi verdi. Bunlar arasında özellikle küresel enerji verimliliğini arttırmayı hedefleyen GloMEEP ve Avrupa Birliği destekli denizcilik teknoloji merkezlerinin kurulduğu GMN projesi dikkat çekti.
Liman Devleti kontrol rejimleri arasındaki işbirliği, uyum ve bilgi paylaşımı güçlendirilecek
06/11/2017
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 24-26 Ekim 2017 tarihlerinde liman Devleti kontrolü (PSC) hakkında atölye çalışması düzenledi. Uluslararası yönetmeliklere uygun olarak hareket edilip edilmediğini araştıran Liman Devleti kontrol rejimleri, IMO'yla olan bilgi paylaşım süreçlerini geliştirileceklerini ve kendi aralarında daha kuvvetli bir işbirliği yapacaklarını açıkladı.
Toplantıda ortaya konulan tavsiye kararları, IMO ve PSC rejimlerinin bakanlık makamlarınca değerlendirilecektir.
Katılımcılar, istatistiksel çıktıların geliştirilmesi ve PSC rejim sistemlerinin daha uyumlu bir hale getirilmesi için çalışacaklarını ifade etti. Ayrıca, "siyah/gri/beyaz liste" uygulamasından, söz konusu geminin risk profilinin ortaya konmasına dayanan bir yaklaşımın olanaklarını araştırmaya karar verdiler.
PSC rejimlerinin, bilgi sistemlerine, beklenenden daha düşük performans gösteren gemiler için ortak bir liste eklemeleri ve güncelliğini sağlamaları tavsiye edildi. Bilgi paylaşımı sürecini daha etkin bir hale getirmek için PSC rejimleri arasında ortak bir platform kurulması ve çalışma politikalarının geliştirilmesi de tartışıldı.
IMO'nun çalışmalarının nasıl sonuçlandığını takip etmek, gemideki uygulamalarla ilgili doğrudan bilgi toplamak ve teknik işbirliği ile kapasite arttırma faaliyetlerini desteklemek için IMO ve PSC rejimleri arasındaki ortaklığın daha ileri bir düzeye taşınması tavsiye edildi.
Mevcut uygulamada PSC rejimleri IMO'ya bilgilendirme yaparak Örgüt'ün yasal çalışmalarına katkı sağlıyor. Denetimlerle ilgili yıllık raporlar ve yoğunlaştırılmış denetim kampanyalarının sonuçları ise IMO belgelerinin uygulanmasıyla ilgili çalışma yapan alt komiteye iletiliyor. Veri değişimi anlaşmaları sayesinde Küresel Entegre Deniz Taşımacılığı Bilgi Sistemi (GISIS)'ne bir PSC modülü yerleştiriliyor.
Toplantıya katılan PSC temsilcileri, Liman Devletlerinin raporlama prosedürlerinin "tek pencere" sistemi kapsamına alınarak daha uygulanabilir duruma getirilmesi için IMO ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nün birlikte çalışması talebinde bulundu.
Son olarak, iki yılda bir toplantı yapılması ve PSC yetkililerinin kamera taşıyarak çalışma olanaklarının bir sonraki toplantı gündeminde tartışılması önerildi.
Asyalı kadın denizciler sektörde daha etkili olmaya hazırlanıyor
09/11/2017
"Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedeflerinden Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine" konulu bölgesel bir konferans, Asyalı Kadın Denizciler Birlikleri (WIMAs)'ni bir araya getirdi.
22 Asya ülkesinin katıldığı konferansta BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDGs)'nden özellikle Hedef 5 üzerinde duruldu. Cinsiyet eşitliğini savunan, kadınlar ve kız çocukları için daha güvenli bir gelecek amaçlayan Hedef 5'e yönelik etkili yöntemlerin neler olabileceği tartışıldı.
Günümüzün siyasi ve kültürel bakış açısı ile Asya ülkelerinin birbirinden farklı olan gelişmişlik düzeyleri, kadın denizciler birliklerini bekleyen sorunlar arasında değerlendirildi. Kadınların daha iyi bir eğitim alması ve mesleki niteliklerini geliştirmesi için bu tür etkinlikler, özellikle de deneyimlerin ve en iyi uygulamaların paylaşıldığı interaktif bir ortamda geçiyorsa, oldukça faydalı görülüyor.
Konferans'ta alınan kararlara Asyalı Kadın Denizciler Birlikleri tarafından son şeklinin verilmesi ve bunların daha sonra tek bir plan olarak duyurulması bekleniyor.
Kaçak yolculuklara karşı önlemler
10/11/2017
IMO, kaçak yolcu sorununun sık yaşandığı limanlara destek olmak için bir süredir çalışma atölyeleri düzenliyor. 6-10 Kasım günlerindeki son çalışma Batı Afrika'daki Sierra Leone Cumhuriyeti'nde düzenlendi ve liman güvenliğinin arttırılmasının uluslararası deniz trafiğini kolaylaştırıp kaçak yolcu sayısını azaltabileceği vurgusu yapıldı.
Deniz güvenliğinden sorumlu tarafların katıldığı bu çalışmalarla, ulusal mevzuat, liman tesisleri güvenlik planları, deniz güvenliğinden sorumlu yerel örgütlenmeler ve ilgili komitelerin yürüttüğü ortak çalışmalar hakkında bilgi toplanması amaçlanıyor. Bilgilerin ve deneyimlerin paylaşılmasından sonra ise uygulanmakta olan güvenlik süreçlerini gözlemlemek için liman ziyaretleri yapılıyor.
Son olarak, katılımcılar, IMO'nun yayımladığı kılavuzlardan yardım alarak bireysel değerlendirme planları ile liman tesisleri için iç/dış denetim planları oluşturuyor.
Sülfür sınırlamasında istisna kabul edilmiyor
15/11/2017
Atina'da 'damıtma ve petrokimya endüstrisi" hakkında düzenlenen bir konferansa katılan IMO, 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe girecek küresel sülfür sınırlamasında herhangi bir erteleme yapılmayacağını ifade etti. IMO Kirliliği Önleme ve Müdahale Alt Komitesi'nin Şubat 2018'teki oturumunda (PPR 5) ve yine önümüzdeki yıl yapılacak uluslararası bir çalışmada, bu konu ele alınacak. Sülfür sınırlamasına uyulup uyulmadığını denetleme ve izleme yetkisi Bayrak Devletleri ile Liman Devletlerinin sorumluluğunda ve görev kapsamında olacak.
Yakıt İkmal endüstrisinden ise egzoz gazı temizleme sistemleri veya 'arındırıcı sistemler' bulunduran gemilere yüksek sülfür içerikli yakıt teminine devam etmesi beklenecek.
Sülfür sınırlamasına uymayan veya buna eşdeğer arıtma sistemlerine sahip olmadığı halde yüksek sülfür içerikli yakıt kullanan gemiler, tutulma olasılığının yanında 'deniz seferine elverişsiz' olarak değerlendirilebilir ve bu durum kiralama şirketi ile olası tazminat taleplerini olumsuz etkileyebilir.
Karadağ'da deniz trafiğinin kolaylaştırılması için bir seminer düzenlendi
15/11/2017
Uluslararası deniz trafiğinin daha rahat akmasını amaçlayan IMO Deniz Trafiğini Kolaylaştırma Konvansiyonu, limana varış ve ayrılışlarda gemilerin yerine getirmesi gereken bürokratik işlemlere yönelik birtakım kurallar ortaya koyar.
IMO, bu konvansiyonun daha etkin bir şekilde uygulanmasına destek vermek için Karadağ'da bir seminer düzenledi. Karadağ Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı'nın işbirliğiyle gerçekleşen seminere bu konudan sorumlu ajanslar ve ilgili özel kuruluşlar katıldı.
Katılımcılara mevcut kuralların yanı sıra 2018 yılında yürürlüğe giren FAL Konvansiyon Eki'ndeki elektronik veri değişimi zorunluluğu hakkında da bilgi verildi. Yeni yasal değişikliklere göre, Konvansiyon'a taraf olan tüm devletler, en geç Nisan 2019'da elektronik veri değişimi sistemlerini kurmuş olmalı.
Seminerde, ayrıca, tek pencere uygulamasının avantajları ile kaçak yolcuların ve denizden kurtarılan kişilerin durumu gibi konular ele alındı. IMO'yu Deniz Güvenliği ve Kolaylaştırma Alt Komitesi'nden Çağrı Küçükyıldız ve bir danışman temsil etti.
Gana için daha güvenli limanlar
17/11/2017
Gana'daki kaçak yolcu vakalarının en sık görüldüğü limanlarda güvenliğin daha etkin kılınması için bir atölye çalışması düzenlendi.
Fiziksel güvenlik koşullarını değerlendirmek üzere Tema Limanı ziyaret edildi. Bunun yanı sıra, liman tesislerinin IMO kılavuzlarıyla uyumlu olarak değerlendirilmesi ve denetlenmesi için katılımcılara gerekli bilgi ve eğitimler verildi.
Limanların durumu, danışmanlarca, IMO Deniz Trafiğini Kolaylaştırma Konvansiyonu'na ve kaçak yolcularla ilgili 2014'te kabul edilen tavsiyelere uygunluğu açısından değerlendirilecek. Danimarka Hükümetinin mali desteğiyle düzenlenen atölye çalışması, IMO 2017 Dünya Denizcilik Günü için belirlenen 'Gemiler, Limanlar ve İnsanlar birbirine bağlıdır' temasına katkı sağlıyor.
İzlanda hava kirliliğiyle mücadeleye destek veriyor
22/11/2017
IMO'nun MARPOL Ek VI anlaşması, gemilerin hava kirliliğine sebep olan sülfür oksit ve azot oksit gibi egzoz gazlarına sınırlamalar getirir ve ozon tabakasını delen maddelerin kasıtlı olarak havaya bırakılmasını yasaklar. Ayrıca, gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması için enerji verimliliğine yönelik tedbirler ortaya koyar.
İzlanda, MARPOL Ek VI'yı kabul eden son ülke oldu. Son durumda, anlaşmaya taraf olan 89 ülke dünya ticaret gemisi tonajının %96'sından fazlasını temsil ediyor.
İstilacı türlerle mücadele
24/11/2017
Geçtiğimiz Eylül ayında yürürlüğe giren IMO Balast Suyu Yönetimi Konvansiyonu (BWM), gemilerin ballast suyuyla taşınan istilacı türlerle mücadeleyi kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Konvansiyon, İstilacı Yabancı Türler hakkında Ajanslar Arası İrtibat Grubu'nun Brüksel, Belçika'daki 8. oturumunda kabul edildi. IMO temsilcileri, BWM'nin genel bir çerçevesini çizdi ve konvansiyonun uygulanmasıyla ilgili ana başlıkları açıkladı. Bir diğer gündem maddesi, gemi karinalarında midye, yosun gibi biyolojik kirleticilerin birikmesi olarak 'biofouling' sorunu ve IMO'nun bununla ilgili geliştirdiği kılavuzların daha etkili bir şekilde uygulanması için yürütülen Glo-Fouling projesiydi.
İstilacı türlerin çevre ve dünya ekonomisi üzerinde ciddi boyutlarda olumsuz etkileri olduğu biliniyor. Bu canlılar, biyolojik çeşitlilik için büyük tehdit yaratırken, çevre üzerindeki etkileri çoğu zaman telafi edilemiyor. Ayrıca, kıyı ve deniz çevresi ekseninde çalışan sektörler mali açıdan zarar görüyor ve altyapıda yüksek maliyetli onarım ihtiyacı doğuyor. İstilacı türlerin sağlık üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri de gittikçe önem kazanıyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler (BM), BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasına istilacı türlerle mücadeleyi kattı. Hedef 15, istilacı türlerin kara ve deniz çevresindeki etkilerini azaltmak için ülkelerden 2020'ye kadar önlem almasını bekliyor.
IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, Örgüt'ün 2018 yol haritasını açıkladı
27/11/2017
IMO Meclisi, otuzuncu oturumunu 27 Kasım – 6 Aralık 2017 tarihleri arasında 1,500'den fazla delegenin katılımıyla Londra'da gerçekleştirdi. Genel Sekreter Kitack Lim, açılış konuşmasıyla oturumu başlattı ve 2018'de tüm dünyanın IMO'yu yakından izleyeceğini, Örgüt'ten sera gazlarını azaltma stratejisine yönelik daha somut gelişmeler beklediğini ifade etti.
"Önümüzdeki yıl için IMO üyesi ülkelerin yol haritamızın ilk aşamasına dair net bir vizyon belirlemesi gerek. Cesur olmalı ve gerçekten fark yaratacak iddialı hedefler belirlemelisiniz. Yapacaklarınızın önemini kalıcı kılma şansına sahipsiniz. Bunu en iyi şekilde değerlendirin." Lim'in kendisini dinleyen kalabalık gruba verdiği en önemli mesaj bu oldu. Ve sözlerine şöyle devam etti: "Stratejik yönelimlerimiz, yasa düzenleme ve uygulama süreçlerimizi daha etkin bir duruma getirmek için yeni ve gelişen teknolojilerden yararlanmamızı işaret etmektedir. Stratejilerimiz arasında, otonom deniz taşıtları gibi gelişmekte olan yeni teknolojileri takip etmek, iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamak, okyanusların korunması için çalışmak, siber suçlara karşı tedbirler almak ve uluslararası ticareti kolaylaştırmak bulunuyor ve tüm bunların yanında insan faktörünü göz ardı etmemeliyiz."
Kitack Lim, "Bilgi merkezli Örgüt" konseptinin benimsenmesi ve Örgüt'ün tüm işlerinde ve karar alma mekanizmalarında veri analizinin ön plana çıkarılması gerektiğini savundu.
"Deniz kazalarının arkasındaki nedenleri ve genel eğilimleri anlamak için istatistik ve verileri daha ayrıntılı ve kapsamlı analiz etmeli, ayrıca yasal çerçevede gerçekleşen değişi m ve yenilikleri mümkün olduğunca ilgili istatistik ve analizlere dayandırmalıyız. Böylece, bürokratik işlemleri azaltmak ve gereksiz talepleri ortadan kaldırmak için yasal süreçlerimizi daha iyi bir duruma getirebileceğiz," dedi.
Mecliste konuşulan bir diğer konu, IMO'nun 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ile bu gündem kapsamındaki Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin gerçekleşmesinde üstlendiği rol oldu. Lim, sürdürülebilir kalkınmanın ancak dünya ticaretini ve küresel ekonomiyi destekleyen sürdürülebilir taşımacılık sektörüyle mümkün olduğunu ve IMO'nun çalışmalarının birçok açıdan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'yle paralellik taşıdığını vurguladı.
Oturumda ayrıca Örgüt'ün 70. kuruluş yıldönümünün yaklaştığı da hatırlatıldı. Kitack Lim sözlerini şöyle tamamladı: "Önümüzdeki yıl için belirlediğimiz 'Mirasımız: daha iyi bir gelecek için daha iyi denizcilik' teması geçmişten bugüne IMO'nun yetmiş yılını ele alıyor. Bu tema sayesinde IMO'nun yıllar içinde küresel tedarik zincirinde geldiği yeri görme ve gösterme fırsatı yakalayacağız."
Toplantı sırasında IMO Konsey üyeliği seçimleri yapılmış olup, ülkemizin C kategorisinden Konsey Üyeliği adaylığının desteklenmesi amacıyla 27 Kasım 2017 IMO yerleşkesinde Türkiye tarafından bir resepsiyon düzenlenmiştir. Seçimler sonunda Türkiye 2018-2019 dönemi için C kategorisi Konsey Üyeliğine seçilmiştir.
Kaynak: Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) internet sitesi.