Kasım-Aralık 2021

IMO Konseyi, denizcilik sektöründe çalışan kadınlar için uluslararası bir gün tayin etmiştir.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization- IMO) Konseyi, 8-12 Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleştirdiği toplantıda, 18 Mayıs tarihinin denizcilik sektöründe çalışan kadınlar için her yıl uluslararası bir gün olarak kutlanmasına ilişkin karar vermiştir.

IMO Meclisi tarafından 2021 Aralık ayında kabul edilen söz konusu özel gün kapsamında, kadın çalışanların denizcilik sektöründeki varlığı kutlanacak olup;

  • denizcilik sektöründe kadın çalışanların işe alımı, işe devamlılığı ve sürdürülebilir istihdamı teşvik edilecek;
  • denizcilik sektöründeki kadın profili desteklenecek;
  • Birleşmiş Milletler 5 numaralı Kalkınma Amacı (UN Sustainable Development Goals –SDG) olan cinsiyet eşitliğine dair IMO’nun taahhüttünü güçlendirilecek;
  • denizcilik sektöründeki cinsiyet dengesizliğini ele alacak çalışmalar desteklenecektir.

IMO Genel Sekreteri Sayın Kitack LIM; “Konseyin bu öneriyi kabul etmesini memnuniyetle karşılıyorum. Bu karar sadece cinsiyet eşitliği konusunda BM’nin 5 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Amacını başarmaya yönelik ek katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda bütün kadınların, herhangi bir engel ile karşılaşmadan tam ve emniyetli bir şekilde gemi inşa da dahil olmak üzere denizcilik topluluğunun tüm faaliyetlerine katılabilmelerine yönelik bir ortam sağlamak amacıyla yapılan çağrının ve IMO Meclis kararının mükemmel bir devamı olmuştur.” ifadelerini kullanmıştır.

Denizcilik Sektöründe çalışan kadınlara yönelik uluslararası bir gün ilan edilmesine ilişkin teklif, “Denizcilik Topluluğunda Kadınların Güçlendirilmesi” (Empowering women in the maritime community) konulu 2019 Dünya Denizcilik Temasını takiben ilk olarak IMO’nun Teknik İş birliği Komitesi (Technical Cooperation Committee - TCC) tarafından 2021 yılı Eylül ayında ele alınmıştır.

Orta ve Doğu Akdeniz'de deniz kirliliğine hazır olma durumuna ilişkin workshoplar yapıldı.

Orta ve Doğu Akdeniz ülkelerindeki kirlilik olaylarına müdahale edilmesine destek olmak amacıyla üç workshoptan oluşan bir seri, 23 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirilen son çevrim içi workshop ile tamamlanmıştır.

11 ülkeden katılımcılar, 7-8 Eylül 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen ilk çevrim içi workshopun ve ARPEL Petrol Sızıntıları için Hazırlık Değerlendirme Aracı (ARPEL Readiness Evaluation Tool for Oil Spills) ve Petrole Bulanmış Yaban Hayatı Müdahalesi için Deniz Alarmı Öz-Değerlendirme Aracının (Sea Alarm Self-Assessment Tool (SAT) for Oiled Wildlife Response) kullanımına ilişkin ülkeye özgü bir dizi uygulamalı oturumun ardından son workshopa katılım sağlamıştır. Bahsi geçen workshoplar Arnavutluk, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, Libya, Monako, Karadağ, Slovenya ve Türkiye'de Eylül-Kasım 2021 ayları arasında düzenlenmiştir. Son çevrim içi etkinlikte Mısır ve Lübnan’dan da katılıcımlar yer almıştır.

Söz konusu katılımcılar, özellikle tüm sözleşme taraflarını ilgili araçları kullanmak, bölge genelinde hazırlık ve müdahaleyi geliştirmek ve alt-bölgesel düzeyde iyileştirme süreçlerini uygulamak amacıyla ülkelerin değerlendirme sonuçlarından faydalanmak üzere sonuçlar ve tavsiyeler konusunda uzlaşıya varmıştır.

Workshopta, Akdeniz bölgesinde çok-kurumlu süreçleri koordine etme ve iş birliğini güçlendirmede REMPEC’in etkili rolü kabul edilmiştir.

İzleme faaliyetleri, Orta ve Doğu Akdeniz ülkelerini petrol sızıntısına karşı hazırlıklı olma ve müdahale etme ulusal programlarının uygulanması ve geliştirilmesinde desteklemek için IMO’nun 2022 Yılı Entegre Teknik İş birliği Programı’na (ITCP) dahil edilmiştir.

IMO Konseyini genişletmeye yönelik değişikliler kabul edildi.

IMO Meclisi tarafından IMO Konseyinin genişletilmesi, IMO Üyelerinin üyelik sürelerinin uzatılması ve IMO Sözleşmesi’nin orijinal versiyonları olarak üç ilave dil metninin tanınması için IMO Sözleşmesine yönelik değişiklikler kabul edildi.

6 – 15 Aralık 2021 tarihleri arasında IMO Meclisi’nin 32’nci oturumu gerçekleştirilmiş olup, mevcut yapı söz konusu değişiklikler yürürlüğe girene kadar değişmeden kalacaktır.

IMO Sözleşmesi’nin 16, 17, 18, 19(b) ve 81 numaralı maddelerine yapılan değişikliklerin yürürlüğe girebilmesi için IMO üyelerinin üçte ikisi (117 IMO Üye Devleti) tarafından onaylanması gerekmektedir.

Meclisin Genişlemesi

Teklif edilen Konsey reformlarının IMO Meclisi tarafından yürürlüğe koyulmasıyla, IMO Konseyi üye sayısı 12 Üye Devletin katılımıyla 40’tan 52'ye yükselecektir. IMO Konseyi’nin genişlemesi neticesinde A ve B Kategorileri için 12’şer ve C Kategorisi için 28 koltuk ayrılacaktır.

Söz konusu kategoriler:

(a) - Uluslararası deniz taşımacılığı hizmetlerinin sağlanmasında en büyük etkiye sahip Devletler;

(b) - Uluslararası deniz ticaretinde en büyük etkiye sahip olan Devletler;

(c) - Yukarıda sözü edilen (a) veya (b) kapsamında seçilmeyen, deniz taşımacılığı veya ulaştırmasında spesifik etkileri olan ve Konsey'e seçilmesiyle dünyanın başlıca coğrafi bölgelerinin temsil edilmesini sağlayacak Devletler.

Üyelik sürelerinin uzatılması

Değişiklikler kapsamında, Konsey Üyeleri, Meclisin sonraki iki oturumunun sonuna kadar kendi görevlerinde kalabilecek ve bunun sonrasında yeniden seçilebileceklerdir. Meclisler genellikle her iki yılda bir düzenlendiği için Üyeler genellikle dört yıllık dönem için hizmet etmektedirler.

İlave diller

IMO Meclisi, Birleşmiş Milletler (United Nations -UN) tarafından benimsenmiş çok dillilik prensibine uygun olarak, mevcut diller olan İngilizce, Fransızca ve İspanyolca’ya ilaveten örgütün halihazırda resmi dilleri de olan Arapça, Çince ve Rusça’nın IMO Sözleşmesi’nin özgün dilleri olarak eklenmesine yönelik IMO Sözleşmesi’ne ilişkin bir düzenlemeyi kabul etmiştir.

Söz konusu 32’nci Genel Kurul toplantısı kapsamında ülkemiz C kategorisinde Konsey üyeliğine tekrar seçilmiştir.

ICS ve IMO, Yeşil İklim Fonu’ndan alınan 1.5 milyon dolar ile birlikte teklif edilen sıfır karbon Ar-Ge’yi hızlandırmanın yolunu arıyor.

IMO Genel Sekreteri Sayın Kitack LIM ve Uluslararası Deniz Ticaret Odası (International Chamber of Shipping – ICS) Genel Sekreteri Sayın Guy PLATTEN, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26'ncı Taraflar Konferansı’nın (COP26) deniz taşımacılığı yan etkinliği sırasında, Yeşil İklim Fonu (Green Climate Fund) İcra Direktör Yardımcısı Sayın Javier MANZANARES ile bir araya gelmiştir.

5 milyar dolarlık IMO Denizcilik Araştırma Fonu’nun (IMRF) oluşturulmasını hızlandırmak için Yeşil İklim Fonu Proje Hazırlama Aracı’ndan (Project Preparation Facility - PFF) 1.5 milyon dolarlık fonun kullanılabilirliği görüşülmüştür.

Denizcilik sektörü IMO’ya, gemi operatörleri tarafından ödenen ton başına 2 dolar yakıt vergisi ile finanse edilen 5 milyar dolar ile deniz taşımacılığı için sıfır karbon yakıtlarını araştırmak üzere 2019 yılında IMRF teklifinde bulunmuştur. Ancak, bu fon teklifi IMO Üye Devletleri tarafından henüz onaylanmamıştır.

ICS Genel Sekreteri Sayın Guy PLATTEN; “Yeşil İklim Fonu’nun liderliğine ve COP26’da öne çıkarılan girişimlere gösterdikleri özenin yanı sıra, özelikle gelişmekte olan ülkeler için IMO Denizcilik Araştırma Fonu’nu desteklemeye yönelik ilgileri için çok minnettarım. IMRF teklifi onaylanır onaylanmaz harekete geçebilmemiz adına tüm hazırlıklar yapıldı. GCF fonları ile birlikte start-up fonlarına da sahip olabiliriz. Şu anda bizi durdurabilecek tek şey, Üye Devletleri’nin Glasgow’da verdikleri sözleri yerine getirme konusundaki kararlılıklarıdır.” ifadelerini kullanmıştır.

Yeşil İklim Fonu İcra Direktör Yardımcısı Sayın Javier MANZANARES; “GCF, denizcilik sektörü içindeki emisyonların azaltılması hedefini desteklemektedir. Önerilen Araştırma ve Geliştirme Fonu, denizcilik sektörünün CO2 ayak izini azaltma amacına katkı sağlayacak şekilde gelişmekte olan ülkeler için iklim teknolojilerine erişimi mümkün kılabilir.” ifadelerinde bulunmuştur.

Batı Afrika Deniz Güvenliği için Yeni Program

IMO, Batı Afrika’da deniz güvenliğini geliştirmek için çalışmakta ve “IMO Whole of Government Approach to Maritime Security” başlıklı yeni ve yenilikçi bir program sunmaktadır. 

Söz konusu program, Ulusal Deniz Güvenliği Komiteleri, Risk Kayıtları ve Stratejilerini geliştirmek için IMO Üye Devletlerine yardımcı olmayı amaçlayan entegre workshopları ve özel olarak tasarlanan desteği içermektedir.

Söz konusu program, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kodu (International Ship and Port Facility Security Code - ISPS) gibi IMO’nun deniz güvenliği tedbirlerini uygulamak için ülkelere sağladığı destek de dahil olmak üzere IMO’nun küresel deniz güvenliği deneyimi baz alınarak dikkatle tasarlanmıştır.

Söz konusu programın takvimi, üç ay ile on sekiz ay arasında değişebilmektedir. Mevcut fona bağlı olarak IMO, programın çerçevesini, workshopta yer alacak uzmanları ve danışmanlık desteğini sağlamak için Üye Devletler ile birlikte çalışacaktır. IMO, 2021'in sonuna doğru başlatılacak ve 18 aylık bir süre içinde tamamlanacak projeyle, Nijerya’nın Ulusal Deniz Güvenliği Stratejisi’nin geliştirilmesini destekleyecektir.

Nijerya Denizcilik İdaresi ve Emniyet Ajansı (Nigerian Maritime Administration and Safety Agency - NIMASA) temsilcileri tarafından 22 Kasım 2021 tarihinde IMO Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ziyaret sırasında, IMO Genel Sekreteri Sayın Kitack LIM’le Nijerya sularındaki deniz güvenliği hususunda güncel bilgiler paylaşılmıştır. NIMASA Genel Direktörü Sayın Bashir JAMOH, Uluslararası Denizcilik Bürosu (International Maritime Bureau – IMB) raporlarında, Gine Körfezi’nde deniz haydutluğu ve silahlı soygunlardan meydana gelen vakalarda %40’lık bir azalma olduğunu gösteren verileri aktarmıştır.

Sayın JAMOH 2020 yılındaki 46 vakaya kıyasla 2021 yılının ilk üç çeyreğinde 28 vakanın raporlandığını belirtmiştir. Bu vakaların dördü Nijerya’da gerçekleşmiş olup 2020 yılının aynı dönemindeki 17 vakayla kıyaslandığında %77'lik bir azalma olduğu kaydedilmiştir. Geçen sene çoğu vakanın karasuların dışında gerçekleştiği, 2021 yılında ise vakaların neredeyse tamamının demirleme yerlerinde ve limanlarda meydana geldiği belirtilmiştir.

NIMASA; işsizlik, yoksulluk, eğitim olanaklarından yoksunluk gibi haydutluk ve deniz güvenliği sorunlarında payı olan sosyo-ekonomik faktörleri tespit etmek için çalışmaktadır. Deniz haydutluğundan etkilenen bölgelerdeki gençlere yönelik alternatif iş fırsatları ve burslar sağlamak amacıyla devam eden denizcilik eğitim programının olumlu bir etkisi olduğu ifade edilmekte olup, geleceğin gemi insanları, balıkçıları, deniz çalışanları olacak bireylere eğitim veren söz konusu program sayesinde hem ekonomik fırsatların yaratılacağı hem de denizcilik sektöründeki uzman personel açığının giderileceği belirtilmektedir.